06.04.2025/Pınardere
Açan bitkilere açmaya hevesli bitkilere yeryüzünün uyanışına dirilene dirilmeyi bekleyene toprak altlarına ve köklere ve yeryüzüne tutunmak için çabalayan tüm varlıklara merhaba diyeyim öncelikle. Aylardır yoğun vakitlerden geçtiğim için bilgisayarın başına geçip yazmaya fırsat bulamadım. Olsun. Yaşamda iz bırakmak ve yaşamın bizlerde iz bırakmasından öte bir şey bilmiyorum. Keşfetmek ve yaşama katılıyor olmak muhteşem. Çiçeklerini dökmüş ve artık meyvesini bekleyen ağaçların arasından yazıyorum. Bahçe uyanıyor. Bahar gelince aklıma ilk gelen kişi elbette Deniz Gezgin. Doğa Takviminde şöyle demiş: '' Tüm canlıların kutlu mevsimi, doğanın sonsuz döngüsünün işareti, yeşermeye çağrıdır. Yepyeni bir zamanın ışığı sayılır. Hatırlayıştır, kökü canlandırır, tohuma cesaret verir.'' Doğanın kendinden akan birşey oluşu ve ona onun diliyle eşlik etmek kıymetli. Deniz Gezgin bana bundan yapıyor sanırım. Doğaya bakarken özen göstermeye, canlılığa ve hisli oluş'a sevk ediyor. Yeryüzünden incelikle geçmek böyledir veya buna yakındır diye düşünüyorum. Yarın pazartesi. Bayram tatilinin ardından okula başlayacak olmak biraz stres yaratıyor ancak vakitlerin güzel geçeceğine inanmak stresi biraz azaltıyor. Bu arada ilk defa bayram alışverişi yaptım. Bir sürü şeker aldım öğrencilerim için. Ziyaret etmeleri çok kıymetliydi. Daima güzel anımsanacak zamanlar. Bayram sevincini hep birlikte yaşamak ve sarılmak nasıl iyileştirici değil mi? Ayrıca bayramda sık sık kesilen elektriği de belirtmeliyim. Bu sorun burada hep var ve çözüme ulaşmıyor. Bir süre sonra insanın psikolojisi bozuluyor cidden. Tek teselli havaların artık güzel oluşu. Öğretmen ve öğrenci ilişkisinin ve nasıl olması gerektiği üzerine düşünüyorum ara ara. Ben lisedeyken (2006-2010) İngilizce öğretmenim Bülent hoca bizlerle arkadaş gibiydi ve hiçbir zaman hiyerarşik bir ilişki kurmadı. Çok şanslı hissediyorum kendimi. İyi ki güzel adil etik öğretmenlerin eğitiminden geçtim ve iyi ki şimdi onların bıraktığı iz ile devam edebiliyorum. Zaman çabuk geçiyor. Nesiller değişiyor. Fikirler değişiyor. Eğitim öğretim modelleri değişiyor. Bazı bilgiler unutuluyor. Başka bilgiler yer ediniyor. Dünyaya bakmanın türlü türlü halleri var bu yüzden ''-meli -malı'' cümleler kurmak boş. Hafızada sadece karşının bizde bıraktığı etki kalıyor. Bazı anılar kalıyor. Bülent hocanın sınav ücretimi ödediği an kaldı hafızamda mesela ve bunun gibi birçok güzel an. Bilgi yok. Bıraktığı his var. O his ile şimdi öğrencilerime tutunuyorum ve anı'ların canlılığına inanıyorum. Birçok şey konuşabilir gereklilikler konusunda ancak hiyerarşi ve üstenci bakış olduğu sürece karşıdakinin eşitinde durulmadığı sürece anlaşmak mümkün değil. Deniz Gezgin, doğanın çitleri yoktur, sınır boyları ya da boy sıraları, demişti. Doğanın dilini öğrenmek doğaya yaklaşmak tüm canlılara bakmada bir rehber - kendimizden sonra gelenler için de kendimizden öncekiler için de. Yaşam bir an. Gelip geçiyoruz ve iyi ki geçeceğiz. Bizi yoldan çıkaran merak uyadıran kendiliğinden akan ve tüm şeylere kucak açan yeryüzüne inançla. şarkı hepimiz için: Hesen Zirek- Newroz.
meryem coşkunca
Yorumlar
Yorum Gönder