Kayıtlar

06.04.2025/Pınardere

Açan bitkilere açmaya hevesli bitkilere yeryüzünün uyanışına dirilene dirilmeyi bekleyene toprak altlarına ve köklere ve yeryüzüne tutunmak için çabalayan tüm varlıklara merhaba diyeyim öncelikle. Aylardır yoğun vakitlerden geçtiğim için bilgisayarın başına geçip yazmaya fırsat bulamadım. Olsun. Yaşamda iz bırakmak ve yaşamın bizlerde iz bırakmasından öte bir şey bilmiyorum. Keşfetmek ve yaşama katılıyor olmak muhteşem. Çiçeklerini dökmüş ve artık meyvesini bekleyen ağaçların arasından yazıyorum. Bahçe uyanıyor. Bahar gelince aklıma ilk gelen kişi elbette Deniz Gezgin. Doğa Takviminde şöyle demiş: '' Tüm canlıların kutlu mevsimi, doğanın sonsuz döngüsünün işareti, yeşermeye çağrıdır. Yepyeni bir zamanın ışığı sayılır. Hatırlayıştır, kökü canlandırır, tohuma cesaret verir.'' Doğanın kendinden akan birşey oluşu ve ona onun diliyle eşlik etmek kıymetli. Deniz Gezgin  bana bundan yapıyor sanırım. Doğaya bakarken özen göstermeye, canlılığa ve hisli oluş'a sevk ediyor. Ye...

28.11.2024/Pınardere

 Merhaba. biraz yağmur yağdı. biraz kar yağdı. nanelerin ve soğanların birazı göründü. çoğu toprak altında. kökler tutunuyor. solucanlar besleniyor. günler akıyor. çok akşamlar görüldü. uzun geceler görüldü. elektrik kesintileri. yaşam soğutucuları ve ısıtıcıları. yollar uzundu. yüründü. sonbahar fotoğrafları kaydedildi. kış fotoğrafları çekilmeyi bekliyor. makine soğuk. ellerim soğuk- yine de yazıyor. cevizler tükeniyor. çay sıcak ve hızlıca tükeniyor. çünkü günler upuzun ve kendimleyim. kendimle bu aralar iyi anlaşıyorum. öğrencilerim arkadaşlarım aileler kediler ağaçlar kitaplar ve müzik kendimle aramı  iyi yapıyor. aramız iyiyken yazmak istedim. her an bozuşabiliriz. saatlerce yürüyen biri olarak yürüme ile ilgili kaynaklar okumalıyım, dedim ve ''yürümeye övgü'' ve ''yürümenin felsefesi'' adlı metinlere bulaştım ve iyi kitapların insana ne yaptığını düşündüm. iyi bir kitap insana ne yapar? sanırım nerdeyse hiçbir şey :) yaşama yaklaştırıyor beni. baş...

03.11.2024/Pınardere

 Merhaba. Ceviz ağacı ve çeşitli meyve ağaçları olan bahçeli bir evden yazıyorum. Burası Pınardere Köyü-Mardin /Savur'a bağlı (Kürtçe adı ile Elfan). Bir süre dünyaya buradan eşlik edeceğim. Olup biteni zihnimden geçenleri tanığı olduğum günleri okuduğum kitapları  dinlediğim müzikleri öyle- kendimce yazmaya karar verdim. Buraya dün taşındım. 2 Kasım cumartesi. Kendimi uzun zamandır bir yere ait hissetmiyorum ancak zihnimde bir yerlerde bahçeli bir ev hep var. Çocukluktan olsa gerek. Müstakil evler bahçeler bağlar ağaçlar benim sonsuz eşlikçilerim sanırım. Uzun yıllardır özlediğim ait olma hissini burada yaşayacağım gibi geliyor. Bugün yağmur yağdı. Pencereden saatlerce mezarlığı izledim ve Hemhal Olanlar'ı dinledim. Evin konumu şahane doğrusu. Arkadaşlar ''mezarlığa bakan bir evde tek başına yaşamaya korkmuyor musun'' diyorlar. Oysa ölüler bana güvenilir geliyor. Yaşama dönük yüzüm ceviz ağacına bakıyor. Ölüme dönük yüzüm mezarlığa ve bu ikisi zaten iç içe deği...